Genel Bütçe Kapsamındaki Kamu İdareleri İtibariyle En Fazla Tespit Edilen Konular

Tek Hazine Kurumlar Hesabı Uygulamasına Dahil Edilmeyen Kurumlar ve Hesaplar Olması

Tek Hazine Kurumlar Hesabı (THKH) uygulamasına ilişkin olarak kapsam dahilindeki kamu idareleri ile bu idarelere ait tüm mali kaynakların anılan uygulamaya dahil edilmediği tespit edilmiştir.
4749 sayılı Kamu Finansmanı ve Borç Yönetiminin Düzenlenmesi Hakkında Kanun'un "Nakit, borç ve risk yönetimi" başlıklı 12'nci maddesinde; mali kaynakları THKH kapsamında değerlendirilecek olan kamu idarelerini belirlemeye Cumhurbaşkanının yetkili olduğu, THKH uygulamasına ilişkin usul ve esasların Bakanlıkça hazırlanan yönetmelikle belirleneceği ifade edilmiştir.
4749 sayılı Kanun'un anılan maddesine dayanılarak çıkarılan ve THKH uygulamasına dâhil edilecek kurumları belirleyen 08.08.2018 tarih ve 17 sayılı Cumhurbaşkanı Kararı'nın 4'üncü maddesi ile;

  • Genel bütçe kapsamındaki kamu idarelerinin Genel Bütçe Kapsamındaki Kamu İdarelerinin Ödeme ve Tahsilat İşlemlerinin Elektronik Ortamda Gerçekleştirilmesine İlişkin Usul ve Esaslar kapsamında açılmış hesapları dışında kalan hesaplarda tutulan malî kaynaklarının,
  • Özel bütçeli idarelerin,
  • Düzenleyici ve denetleyici kurumların,
  • Sosyal güvenlik kurumlarının,
  • Fonların (İşsizlik Sigortası Fonu ve Tasarruf Mevduatı Sigorta Fonu hariç),
  • bunların döner sermayelerinin kendi bütçeleri veya tasarrufları altında bulunan her türlü malî kaynaklarının,

THKH kapsamında değerlendirileceği ifade edilmiş, anılan kamu idarelerine ait mali kaynakların Bakanlıkça belirlenecek ve ilgili kamu idarelerine bildirilecek takvim doğrultusunda THKH kapsamına alınacağı hüküm altına alınmıştır.
Kapsamdaki tüm kurumlar ile bunlara ait tüm mali kaynakların THKH uygulamasına alınmaması kamu nakit yönetiminde etkinliğin artırılmasını engellemektedir.

İdare Adına Tapuda Kayıtlı Olan Taşınmazların Fiili Envanter İşlemlerinin Tamamlanmaması ve Taşınmazların Mali Tablolarda Yer Almaması

Kamu idarelerine ait taşınmazlara ilişkin fiili envanter çalışmalarının tamamlanmadığı, taşınmazların değerlerinin belirlenmediği ve bu değerler üzerinden kayıtlara alınmadığı tespit edilmiştir.

Kamu İdarelerine Ait Taşınmazların Kaydına İlişkin Yönetmelik'in "Kayıt ve kontrol işlemleri" başlık 5'inci maddesine göre; tapuda kayıtlı olan taşınmazlardan maliyeti belirli olanların maliyet bedeli, maliyet bedeli belirlenemeyenlerin rayiç değeri, bu iki değeri belli olmayanlar ile maddede sayılan diğer taşınmazların ise iz bedeli üzerinden kayıtlara alınması gerekmektedir.

Öte yandan Yönetmelik'in Geçici 1'inci maddesinde; kamu idarelerine ait taşınmazların fiili envanterlerinin emlak vergisi değerleri üzerinden kayıt ve kontrol işlemleriyle görevli birimler tarafından mevcut kullanım şekilleri esas alınarak en geç 30.09.2014 tarihine kadar tamamlanması, Yönetmelik eki formlara ve icmal cetvellerine kaydedilmesi, fiili envanteri yapılan taşınmazlara ait bilgilerin muhasebe kayıtları yapılmak üzere ilgili muhasebe birimine verilmesi öngörülmüştür.

Söz konusu taşınmazların kayıt ve kontrol altına alınmasında nihai amaç, emlak vergisi değerleri üzerinden kaydedilen taşınmazların maliyet veya rayiç bedeli üzerinden kayıtlara alınması olup anılan madde gereğince bu işlemlerin tamamlanması için öngörülen son tarih 31.12.2017'dir.

Kamu idarelerine ait taşınmazların yukarıda belirtilen çerçevede envanter ve değerlemesinin yapılarak muhasebeleştirilmemesi, kamu idarelerinin taşınmaz kayıtları ile mali tablolarının taşınmazlar hakkında doğru ve güvenilir bilgi sunmasını engellemektedir.

Maddi Duran Varlıklara İlişkin Değer Artırıcı Harcamaların İlgili Maddi Duran Varlık Hesaplarında İzlenmeyerek Doğrudan Giderleştirilmesi

Kamu idarelerinde maddi duran varlıklar için yapılan değer artırıcı harcamaların ilgili varlığın maliyetine eklenmeyerek doğrudan gider kaydedildiği tespit edilmiştir.

Genel Yönetim Muhasebe Yönetmeliği'nin 27'nci ve Merkezi Yönetim Muhasebe Yönetmeliği'nin 170'inci maddeleri kapsamında, maddi duran varlıklar için sonradan yapılan;

  • O varlığın değerini,
  • Kullanım süresini,
  • Ürün ve hizmet kalitesini,
  • Sağlanan faydayı artıran veya
  • Üretilen mal veya hizmetlerin üretim maliyetini azaltan her türlü maliyetin,

ilgili maddi duran varlığın kayıtlı değerine ilave edileceği ve amortisman hesaplamasında dikkate alınacağı belirtilmiştir.

Ayrıca Muhasebat Genel Müdürlüğü Genel Tebliği Sıra No: 47'nin 6 ve 3'üncü maddelerinde, Kamu İdarelerine Ait Taşınmazların Kaydına İlişkin Yönetmelik'te yer alan taşınmazlar için 34.000 TL'yi aşan harcamaların değer artırıcı harcama olarak kabul edilmesi öngörülmüş olup Yönetmeliğin "Kayıt değişikliği işlemleri" başlıklı 11'inci maddesinde taşınmaza yapılan değer artırıcı harcamaların taşınmazın değerine ekleneceği belirtilmiştir.

Maddi duran varlıklar için yapılan değer artırıcı harcamaların doğrudan gider kaydedilmesi; ilgili maddi duran varlığın değerinin olduğundan daha düşük görünmesine, diğer taraftan maddi duran varlığın ekonomik ömrü süresince itfa edilerek giderleştirilmesi gereken tutarların tamamının gider kaydedilmesi suretiyle anılan döneme ilişkin gider tutarlarının olduğundan fazla görünmesine yol açmaktadır.

Kamu İdarelerinde Taşınmaz Tahsisine İlişkin Muhasebe Kayıtlarının Yapılmaması/Hatalı Yapılması

Kamu idareleri arasındaki taşınmaz tahsis işlemlerinin muhasebeleştirilmediği ya da hatalı muhasebeleştirildiği tespit edilmiştir.

5018 sayılı Kamu Mali Yönetimi ve Kontrol Kanunu'nun "Taşınmaz tahsisi" başlıklı 47'nci maddesine göre kamu idareleri, kanunlarında belirtilen kamu hizmetlerini yerine getirebilmek için mülkiyetlerindeki taşınmazlarla Devletin hüküm ve tasarrufu altındaki yerleri, birbirlerine ve köy tüzel kişiliklerine bedelsiz olarak tahsis edebilirler.

Merkezi Yönetim Muhasebe Yönetmeliği'nin 170'inci maddesi uyarınca kamu idarelerinin hem diğer kamu idarelerine tahsis ettikleri taşınmazları, hem de kendilerine tahsis edilen taşınmazları yardımcı hesaplar itibarıyla ilgili varlık hesaplarında muhasebeleştirmeleri gerekmektedir.

Tahsis işlemlerinin muhasebeleştirilmemesi ya da hatalı muhasebeleştirilmesi, mali tabloların taşınmazların mülkiyet ve kullanım durumları hakkında doğru ve güvenilir bilgi sunmasını engellemektedir.

Yapımı Süren Maddi Duran Varlıklar İçin Yapılan Ödemelerin 258 Yapılmakta Olan Yatırımlar Hesabında Muhasebeleştirilmesi Gerekirken Doğrudan Giderleştirilmesi

Kamu idarelerinde yapımı devam eden maddi duran varlıklar için yapılan ödemelerin 258 Yapılmakta Olan Yatırımlar Hesabında muhasebeleştirilmesi gerekirken doğrudan gider kaydedildiği tespit edilmiştir.

Merkezi Yönetim Muhasebe Yönetmeliği'nin 187 ve 188'inci maddelerinde, Yapılmakta Olan Yatırımlar Hesabının, kamu idarelerine ait yapımı süren maddi duran varlıklar ile ilgili işler için, iş eğer geçici ve kesin kabul usulüne tabi bir iş ise iş ile ilgili geçici kabulün yapıldığını gösteren tutanağın idarece onaylandığı tarihe kadar yapılan her türlü madde ve malzeme ile işçilik ve genel giderlerinin izlenmesi için kullanılacağı belirtilmektedir.

Yapımı devam eden duran varlıklar için yapılan ödemelerin doğrudan gider kaydedilmesi, yapılmakta olan yatırımlar hesabı ile sonucunda oluşacak maddi duran varlığın değerinin olduğundan daha düşük görünmesine, diğer taraftan maddi duran varlığın ekonomik ömrü süresince itfa edilerek giderleştirilmesi gereken tutarların tamamının gider kaydedilmesi suretiyle anılan döneme ilişkin gider tutarlarının olduğundan fazla görünmesine yol açmaktadır.

Yazılım/Lisans/Patent/Telif Hakkı/Harita Plan, Proje Alımları Niteliğindeki Gayrimaddi Hak Alımlarının 260 Haklar Hesabında Muhasebeleştirilmemesi

Kamu idarelerinde yazılım/lisans/patent/telif hakkı/harita plan ve proje alımları niteliğindeki gayrimaddi hak alımlarının 260 Haklar Hesabında muhasebeleştirilmediği tespit edilmiştir.

Genel Yönetim Muhasebe Yönetmeliği'nin "26 Maddi Olmayan Duran Varlıklar" hesap grubunu açıklayan maddelerine göre yazılım, lisans yenileme ve sertifika gibi herhangi bir fiziksel varlığı bulunmayan, kamu idarelerinin belli bir şekilde yararlandığı veya yararlanmayı beklediği aktifleştirilen giderler ile patent, telif hakkı, belli koşullar altında hukuken himaye gören haklar gibi varlıkların maddi olmayan duran varlıklar hesap grubu içerisinde muhasebeleştirilmesi gerekmektedir.

Gayrimaddi hak alımlarının muhasebeleştirilmemesi, kamu idarelerine ait mali tabloların maddi olmayan duran varlıklar hakkında doğru ve güvenilir bilgi sunmasını engellemektedir.

Verilen Depozito, Teminat, Güvence Bedeli vb. Tutarların 126/226 Verilen Depozito ve Teminatlar Hesabında Muhasebeleştirilmemesi

Kamu idarelerinde depozito, teminat, güvence bedeli vb. amaçlarla verilen tutarların 126/226 Verilen Depozito ve Teminatlar Hesabına kaydedilmediği tespit edilmiştir.

Merkezi Yönetim Muhasebe Yönetmeliği'nin 60 ve 142'inci maddelerine göre, kamu idarelerince bir işin yapılmasının üstlenilmesi veya bir sözleşmenin ya da diğer işlemlerin karşılığı olarak diğer kamu idarelerine veya kişilere bir yıldan daha az süreli verilen depozito ve teminat niteliğindeki değerlerin izlenmesi için 126 Verilen Depozito ve Teminatlar Hesabı, bir yıldan daha uzun süreli verilen depozito ve teminat niteliğindeki değerlerin izlenmesi için ise de 226 Verilen Depozito ve Teminatlar Hesabının kullanılması gerekmektedir.

Verilen depozito ve teminatların muhasebeleştirilmemesi, kamu idarelerince yaptırılan bir işin karşılığı olarak verilen değerlerin izlenmesini güçleştirmekte ve kamu idarelerine ait mali tablolarının faaliyet alacakları hakkında doğru ve güvenilir bilgi sunmasını engellemektedir.

Taşınmazların Cins Tashihlerinin Yapılmaması

Kamu idarelerinde taşınmazların mevcut kullanım şekilleri ile tapu kayıtlarının birbirinden farklı olmasına rağmen cins tashihi işlemlerinin tamamlanmadığı tespit edilmiştir.

Kamu İdarelerine Ait Taşınmazların Kaydına İlişkin Yönetmelik'in 10'uncu maddesine göre, kamu idarelerinin mülkiyetlerinde, yönetimlerinde veya kullanımlarında bulunan taşınmazların mevcut kullanım şekilleri ile tapu kayıtlarının birbirine uygun olmaması durumunda, fiili kullanım durumları esas alınarak tapu kayıtlarında cins tashihlerinin yapılması gerekmektedir.

Cins tashihinin yapılmaması, kamu idaresine ait taşınmazların mevcut kullanım şekillerinin tam olarak anlaşılamamasına yol açmaktadır.

Maddi Olmayan Duran Varlıklar İçin Amortisman Ayrılmaması/Eksik Ayrılması

Kamu idarelerinde gayrimaddi hak alımlarına ilişkin amortisman kayıtlarının yapılmadığı veya eksik yapıldığı tespit edilmiştir.

Genel Yönetim Muhasebe Yönetmeliği'nin "26 Maddi Olmayan Duran Varlıklar" hesap grubunu açıklayan maddelerine göre yazılım, lisans yenileme ve sertifika gibi herhangi bir fiziksel varlığı bulunmayan, kamu idarelerinin belli bir şekilde yararlandığı veya yararlanmayı beklediği aktifleştirilen giderler ile patent, telif hakkı, belli koşullar altında hukuken himaye gören haklar gibi varlıkların ve bunlara ilişkin amortismanların maddi olmayan duran varlıklar hesap grubu içerisinde muhasebeleştirilmesi gerekmektedir.

Gayrimaddi hak alımlarına amortisman ayrılmaması yada eksik ayrılması, maddi olmayan duran varlıkların değerinin olduğundan daha yüksek görünmesine, diğer taraftan anılan döneme ilişkin gider tutarlarının olduğundan düşük görünmesine yol açmaktadır.

Kıdem Tazminatı Karşılıklarının Ayrılmaması

Kamu idarelerinin gerek kendi personeli, gerekse hizmet alımı suretiyle çalıştırdıkları personel için kıdem tazminatı karşılığı ayırmadığı tespit edilmiştir.

Genel Yönetim Muhasebe Yönetmeliği ve Merkezi Yönetim Muhasebe Yönetmeliği hükümleri uyarınca kamu idarelerinin, kıdem tazminatı alma hakkı bulunan personele ödenmesi muhtemel kıdem tazminatı tutarları için karşılık ayırmaları ve ayırdıkları bu karşılıkları 372 Kıdem Tazminatı Karşılığı Hesabı ve 472 Kıdem Tazminatı Karşılığı Hesabını kullanarak muhasebe kayıtlarında izlemeleri gerekmektedir.

Kıdem tazminatı karşılıklarının ayrılmaması, kamu idareleri tarafından izleyen dönemlerde ödenmesi öngörülen kıdem tazminatı tutarlarının sağlıklı bir şekilde takip edilmesini güçleştirmekte ve mali tabloların borç ve gider karşılıkları hakkında doğru ve güvenilir bilgi sunmasını engellemektedir.

Mal, Hizmet veya Yapım İhalelerine İlişkin Sözleşmelere İstinaden Girişilen Taahhütlerin Nazım Hesaplarda Takip Edilmemesi

Kamu idarelerinde alım süreci tamamlanan yılı için geçerli sözleşmeler ile ertesi malî yıl veya yıllara geçerli olmak üzere yapılan sözleşmelere dayanılarak girişilen taahhütlerin 920 Gider Taahhüt Hesabında izlenmediği tespit edilmiştir.

Merkezi Yönetim Muhasebe Yönetmeliği'nin 473'üncü maddesi gereğince;

  • Cari yılı için geçerli sözleşmeler ile ertesi malî yıl veya yıllara geçerli olmak üzere yapılan sözleşmelere dayanılarak girişilen işlere ilişkin taahhüt tutarlarının
  • Mevzuatı gereğince bunlara ilave edilen taahhüt tutarlarının
  • Mevcut taahhütlerden yerine getirilenlerin
  • Mevcut taahhütlerden feshedilenlerin

Sözleşme fiyatlarıyla izlenmesi için 920 Gider Taahhütleri Hesabının kullanılması gerekmektedir.

Nazım hesapların kullanılmaması, kamu idarelerinin varlık, kaynak, gelir ve gider hesaplarının dışında, muhasebenin bilgi verme ve izleme görevi yüklediği işlemlerin, muhasebe disiplini altında toplanması istenen işlemlerin ve gelecekte doğması muhtemel hak ve yükümlülüklerine ilişkin işlemlerin izlenmesini güçleştirmektedir.