Daire Karar Detayı
Daire
7
Karar Tarihi
12.03.2020
Karar No
389
İlam No
120
Madde No
1
Kamu İdaresi Türü
Belediyeler ve Bağlı İdareler
Hesap Yılı
2018
Konu
Personel Mevzuatı ile İlgili Kararlar
KARAR
SOSYAL DENGE SÖZLEŞMESİ
... Belediyesi … Müdürlüğünde istihdam edilen personele yasal sınırın üzerinde sosyal denge tazminatı ödenmesi suretiyle kamu zararına sebebiyet verilmesi iddiası ile ilgili olarak yapılan incelemede;
375 Sayılı Kanun Hükmünde Kararname'nin Ek 15’inci maddesinde,
“Belediyeler ve bağlı kuruluşları ile il özel idarelerinin kadro ve pozisyonlarında istihdam edilen kamu görevlilerine sosyal denge tazminatı ödenebilir. Sosyal denge tazminatının ödenebilecek aylık tutarı, 4688 sayılı Kamu Görevlileri Sendikaları ve Toplu Sözleşme Kanununa göre yapılan toplu sözleşmede belirlenen tavan tutarı geçmemek üzere ilgili belediye ve il özel idaresi ile ilgili belediye ve il özel idaresinde en çok üyeye sahip kamu görevlileri sendikası arasında anılan Kanunda öngörülen hükümler çerçevesinde yapılabilecek sözleşmeyle belirlenir.” hükmüne yer verilerek belediyelerin kadro ve pozisyonlarında istihdam edilen kamu görevlilerine, Kanun’da öngörülen sınırlara uyulması koşuluyla, sosyal denge tazminatı ödenebilmesine imkan tanınmıştır.
Bahse konu tazminatın hangi şartlarda ve miktarda, kimlere ödenebileceği ise 4688 sayılı Kamu Görevlileri Sendikaları ve Toplu Sözleşme Kanunu’nun “Mahalli İdarelerde Sözleşme İmzalanması” başlıklı 32’nci maddesi;
“27/6/1989 tarihli ve 375 sayılı Kanun Hükmünde Kararnamenin ek 15 inci maddesi hükümleri çerçevesinde sosyal denge tazminatının ödenmesine belediyelerde belediye başkanının teklifi üzerine belediye meclisince, il özel idaresinde valinin teklifi üzerine il genel meclisince karar verilmesi halinde, sözleşme döneminde verilecek sosyal denge tazminatı tutarını belirlemek üzere ilgili mahalli idarede en çok üyeye sahip sendikanın genel başkanı veya sendika yönetim kurulu tarafından yetkilendirilecek bir temsilcisi ile belediyelerde belediye başkanı, il özel idaresinde vali arasında toplu sözleşme sürecinin tamamlanmasını izleyen üç ay içerisinde sözleşme yapılabilir...”
ve geçici 14’üncü maddesi;
“15/3/2012 tarihinden önce 375 sayılı Kanun Hükmünde Kararnamenin ek 15 inci maddesi kapsamındaki idareler ile ilgili sendikalar arasında toplu iş sözleşmesi, toplu sözleşme, sosyal denge sözleşmesi ve benzeri adlar altında imzalanan sözleşmelerin uygulanmasına, söz konusu sözleşmelerde öngörülen sürelerin sonuna kadar devam edilebilir. Anılan sözleşmelerin uygulanmasına devam edildiği dönem için 32 nci madde hükümleri çerçevesinde ayrıca sözleşme yapılamaz. Söz konusu sözleşmeleri 31/12/2015 tarihinden önce sona eren veya mevcut sözleşmeleri bu maddenin yürürlüğe girdiği tarihten sonra karşılıklı olarak feshedilen kapsama dahil idareler, sözleşmelerinin sona eriş veya fesih tarihini izleyen bir ay içinde sözleşmelerin sona erdiği veya feshedildiği tarih ile bu Kanunda öngörülen toplu sözleşme dönemi sonuna kadarki dönemle sınırlı olmak üzere üçüncü fıkra hükümleri dikkate alınmaksızın 32 nci madde hükümleri çerçevesinde sözleşme yapabilir. Ancak 32 nci madde uyarınca toplu sözleşmede belirlenen tavan tutarın, unvanlar itibarıyla ilgili personele söz konusu sözleşmeler uyarınca yapılmakta olan ortalama aylık ödemenin altında kalması halinde; üçüncü fıkra hükümleri dikkate alınmaksızın 32 nci madde hükümleri esas alınarak 31/12/2015 tarihine kadar uygulanabilecek sözleşmelerde bu maddenin yürürlüğe girdiği tarihte uygulanan sözleşme uyarınca unvanlar itibarıyla ilgili personele ödenen ortalama aylık tutar tavan olarak esas alınabilir. Bu şekilde yapılacak ödemeler kazanılmış hak sayılmaz.” hükümleri ile ayrıntılı olarak düzenlenmiştir.
Kanunun geçici 14’üncü maddesinde toplu sözleşmeye yapılan atfa istinaden 25.08.2017 tarih ve 30165 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren Kamu Görevlilerinin Geneline ve Hizmet Kollarına Yönelik Mali ve Sosyal Haklara İlişkin 2018 ve 2019 Yıllarını Kapsayan 4. Dönem Toplu Sözleşme”nin yerel yönetim hizmet koluna ait düzenlemeleri içeren dördüncü bölümünün 1’inci maddesinde;
“Belediyeler ve bağlı kuruluşları ile il özel idarelerinin kadro ve pozisyonlarında istihdam edilen kamu görevlilerine, 4688 sayılı Kanunun 32'nci maddesinde yer alan usul ve esaslar çerçevesinde ödenebilecek sosyal denge tazminatı aylık tavan tutarı en yüksek devlet memuru aylığının (Ek gösterge dahil) %100'üdür.”
7’nci maddesinde ise;
“4688 Sayılı Kanunun geçici 14'üncü maddesinde yer alan "31.12.2015" ibaresi "31.12.2019" şeklinde uygulanır.” denilmek suretiyle belediyelerin kadro ve pozisyonlarında çalışan personele ödenebilecek sosyal denge tazminatına ilişkin düzenlemeler yapılmıştır.
Aktarılan mevzuat hükümlerine göre; idarelerce 15.03.2012 tarihinden önce imzalanmış olup da 4688 sayılı Kanun’un geçici 14’üncü maddesinin yürürlüğe girdiği tarihte uygulanmakta olan sosyal denge sözleşmelerinin uygulanmasına sözleşmede öngörülen sürenin sonuna kadar devam edilebilecek ve 31.12.2019 tarihine kadar çeşitli sebeplerle sona ermesi halinde yeniden sözleşme yapılabilecektir. Bu sözleşme kapsamında ödenecek sosyal denge tazminatının aylık tavan tutarı en yüksek devlet memuru aylığının %100’üdür. Ancak Geçici 14’üncü maddenin yürürlüğe girdiği tarihteki mevcut sözleşmede unvanlar itibarıyla ilgili personele ödenen ortalama aylık tutar en yüksek devlet memuru aylığının %100’ünün üzerinde ise, bu tutar ödenebilecek aylık sosyal denge tazminatının tavan tutarı olarak belirlenebilecektir.
... Belediyesi ile … Sendikası) arasında 09.01.2012 tarihinde üç yıl süreli sosyal denge sözleşmesi imzalanmıştır. Söz konusu sözleşme kapsamında 4688 sayılı Kanun’un geçici 14’üncü maddesinin yürürlüğe girdiği 11.04.2012 itibarıyla ödenecek aylık sosyal denge tazminatı “Aylık Sosyal Denge Yardımı Miktarları” başlıklı 14’üncü maddesinde;
“657 Sayılı Devlet Memurları Kanununa tabi olan ve fiilen görev yapan Başkan Yardımcıları, fiilen görev yapan birim müdürlerine aylık 1.000,00.-TL (Bin Türk Lirası) sosyal denge yardımı yapılır.
Diğer bütün memurlara aylık 500,00.-TL (Beş yüz Türk Lirası) sosyal denge yardımı yapılır.
İşveren, Ramazan Bayramında 500,00-TL (Beş yüz Türk Lirası); Kurban Bayramında 500,00-TL (Beş yüz Türk Lirası) öder.” şeklinde belirlenmiştir.
Bu sözleşmenin süresinin sona ermesi dolayısıyla, 30.12.2015 tarihinde yeni bir sosyal denge sözleşmesi imzalanmış ve sözleşmenin “Yürürlük ve Süre” başlıklı 24’üncü maddesinde “Bu sosyal denge tazminatı sözleşmesi 01/01/2016 tarihinde başlar, 31.12.2017 tarihinde sona erer. Yeni bir sosyal denge sözleşmesi imzalanana kadar süresi sona eren bu sosyal denge sözleşmesindeki tüm maddeler kazanılmış hak olarak devam eder. Bu sözleşmenin bitim tarihinden bir ay önce sosyal denge sözleşmesi görüşmelerine başlanır.” denilmiştir. İmzalanan bu sözleşmenin “Aylık Sosyal Denge Yardımı Miktarları” başlıklı 14’üncü maddesinde;
“a) D.M.K’na tabi Başkan Yardımcısı olarak görev yapanlara; net 1.800,00 (Binsekizyüz) TL,
b) Müdürler ile 5393 Sayılı Kanunun 49. Maddesine göre sözleşmeli memur olanlardan başkanlık onayı ile müdür olarak görevlendirilenlere, Harcama Yetkilisi ve Muhasebe Yetkilisine net 1.100,00 (Binyüz) TL,
c) Müfettiş, Avukat, Uzman, Mali Uzman ve yardımcıları ile İç Denetçilere net 800 (sekizyüz) TL,
d) Müdür Yardımcıları, Şef, Zabıta Amiri, Zabıta Komiserine ve Zabıta Komiser Yardımcısına net 700,00 (Yediyüz) TL,
e) Diğer Memurlara net 650,00 (altıyüzelli) TL,
f) Sözleşmenin 4/A maddesi kapsamına dahil çalışanlarına; Ramazan Bayramı için net 600 (Altıyüz) TL, Kurban Bayramı için net 600 (Altıyüz) TL,
Sosyal Denge Tazminatı ödenir.” denilmektedir.
Bahsedilen sözleşmenin süresi sona erdiği halde, 12.03.2018 tarihinde yeni sözleşme imzalanana kadar 24’üncü maddesine binaen uygulanmasına devam edilmiştir.
12.03.2018 tarihinde imzalanan sosyal denge sözleşmesinde ödenecek sosyal denge tazminatı tutarları “Sosyal Denge Tazminatı” başlıklı 14’üncü maddede;
“Kamu Görevlilerine 4688 Sayılı Kanun kapsamında verilebilecek aylık net Sosyal Denge Tazminatı aşağıdaki şekilde düzenlenmiştir.
Hükümetle Bem-Bir-Sen arasında imzalanan ve 25 Ağustos 2017 tarihli Resmi Gazete’de yayımlanan Yerel Yönetim hizmet Koluna İlişkin Toplu Sözleşme’nin 7’nci maddesinde “4688 sayılı Kanunun geçici 14 üncü maddesinde yer alan “31/12/2015” ibaresi “31/12/2019” şeklinde uygulanır’ denilmektedir. Buna göre;
a)D.M.K’ya tabi Başkan Yardımcısı olarak görev yapanlara: net 1.800,00 (Binsekizyüz) TL,
b)Müdürler ile 5393 sayılı Kanunun 49. Maddesine göre Sözleşmeli memur olanlardan Başkanlık Onayı ile Müdür olarak görevlendirilenlere net 1.100,00 (Binyüz) TL,
c)Diğer bütün memurlara net 850,00 (Sekizyüzelli) TL,
d)Sözleşmenin 4/A maddesi kapsamına dahil olmak üzere çalışanlara Ramazan Bayramı için net 600,00 (Altıyüz) TL, Kurban Bayramı için net 600,00 (Altıyüz) TL
Sosyal Denge Tazminatı ödenir.” şeklinde ifade edilmiştir.
Ayrıca “Yürürlük ve Süre” başlıklı 24’üncü maddesinde bu sosyal denge sözleşmesinin 01.01.2018 tarihinde başlayıp 30.12.2019 tarihinde sona ereceği belirtilmiştir. Bu maddeye istinaden 01.01.2018 ile 12.03.2018 dönemine dair bir önceki sözleşmeye göre unvan bazında arttırılan sosyal denge tazminatı tutarlarına ilişkin oluşan farklar Mart Ayı sosyal denge tazminatı bordrolarına eklenmiştir.
Mevzuat hükümleri doğrultusunda özetlenecek olursa, 4688 sayılı Kanun’un geçici 14’üncü maddesinde hükme bağlandığı üzere 15.03.2012 tarihinden önce ... Belediyesince akdedilen ve bu maddenin yürürlüğe girdiği tarihte yapılan ödemelere esas sosyal denge sözleşmesinde; fiilen görev yapan başkan yardımcıları ve birim müdürlerine aylık brüt 1000 TL, diğer bütün memur personele aylık brüt 500 TL ve bunun haricinde sözleşmeden yararlanan herkese dini bayramlar için toplam brüt 1000 TL ödemenin yapılacağı düzenlenmiştir.
Bu kapsamda; fiilen görev yapan başkan yardımcıları ve birim müdürlerine aylık ortalama brüt 1.083,33 TL, diğer bütün memurlara aylık ortalama brüt 583,33 TL ödemenin yapılması öngörülmüştür. Söz konusu rakamlar 2018 yılında ödenebilecek aylık sosyal denge tazminatının tavan tutarına etkisi bakımından en yüksek devlet memuru aylığı ile kıyaslanmalıdır.
En yüksek devlet memuru aylığı 2018 yılının ilk altı ayında 1.031,22 TL ve ikinci altı ayında 1.120,43 TL olarak hesaplanmaktadır. Bu bağlamda 2018 yılında ödenebilecek sosyal denge tazminatının unvan bazında aylık tavan tutarlarının; fiilen görev yapan başkan yardımcıları ve birim müdürleri için yılın ilk altı ayında brüt 1.083,33 TL, ikinci altı ayında brüt 1.120,43 TL, diğer bütün memurlar için yılın ilk altı ayında brüt 1.031,22 TL, ikinci altı ayında brüt 1.120,43 TL olması gerekmektedir.
Dolayısıyla yukarıda tespit edilen aylık bazda tavan tutarları aşacak şekilde yapılan her türlü sosyal denge tazminatı ödemesi kamu zararına konu olmaktadır.
Yapılan incelemede ... Belediyesi …. Müdürlüğü’nce ödemesi gerçekleştirilen;
30.12.2015 tarihinde imzalanan ve yürürlüğü sona erdiği halde konulan hükme binaen 12.03.2018 tarihinde yenisi yapılana kadar uzamış sayılan sözleşme kapsamında birim müdürlerine yapılan sosyal denge tazminatı ödemelerinden aylık tavan tutarı aşan kısmın,
12.03.2018 tarihinde imzalanan sözleşme kapsamında birim müdürlerine ve memurlara 2018 yılında aylık ödenen sosyal denge tazminatlarından ödenebilecek sosyal denge tazminatı aylık tavan tutarını aşan kısmının,
Yine aynı sözleşmede ödenecek sosyal denge tazminatının, unvan bazında memur personel için önceki sözleşmeye göre arttırılması ve bu sözleşmenin yılın başından itibaren geçerli sayılıp önceki iki ayı ilgilendiren farkların hesaplanarak Mart Ayı ödeme emri belgesine eklenmesi sebebiyle bu ayda ödenebilecek sosyal denge tazminatı aylık tavan tutarını aşan kısmın,
Son olarak ramazan ve kurban bayramına özel yapılan sosyal denge tazminatı ödemelerinin, birim müdürleri için ödemeye esas ay içerisinde hali hazırda tavan tutarın aşılmasından dolayı tamamının, memurlar için aynı ay içerisinde yapılan diğer ödemeyle beraber değerlendirildiğinde ödenebilecek sosyal denge tazminatının aylık tavan tutarını aşan kısmının kamu zararını teşkil ettiği görülmüştür.
Meydana gelen kamu zararından, 5018 sayılı Kamu Mali Yönetimi ve Kontrol Kanunu’nun 32 ve 33’üncü maddeleri gereğince ödeme emri ve eki belgelerinde imzası bulunan harcama yetkilileri ve gerçekleştirme görevlileri sorumludurlar.
Ayrıca 5018 sayılı Kamu Mali Yönetimi ve Kontrol Kanunu’nun yukarıda sayılan maddelerinin yanı sıra, Kanun’un “Hesap verme sorumluluğu” başlıklı 8’inci maddesindeki;
“Her türlü kamu kaynağının elde edilmesi ve kullanılmasında görevli ve yetkili olanlar, kaynakların etkili, ekonomik, verimli ve hukuka uygun olarak elde edilmesinden, kullanılmasından, muhasebeleştirilmesinden, raporlanmasından ve kötüye kullanılmaması için gerekli önlemlerin alınmasından sorumludur ve yetkili kılınmış mercilere hesap vermek zorundadır.”
hükmü göz önünde bulundurulduğunda, söz konusu sosyal denge tazminatı ödemelerine esas sözleşmeleri imzalayarak yürürlüğünü sağlayan Belediye Başkanı ve Belediye Başkan Yardımcıları da oluşan kamu zararından harcama yetkilileri ve gerçekleştirme görevlileriyle beraber sorumludurlar.
Netice olarak, … Müdürlüğü çalışanlarına 4688 sayılı Kanun ile 4. Dönem Toplu Sözleşme gereğince ödenebilecek sosyal denge tazminatının tavan tutarının üzerinde ödeme yapılması sonucu oluşan toplam 20.597,49 TL kamu zararının sorumlularına;
müştereken ve müteselsilen 6085 sayılı Sayıştay Kanunu’nun 53’üncü maddesi gereği işleyecek faizleri ile birlikte ödettirilmesine,
iş bu İlamın tebliğ tarihinden itibaren aynı Kanun’un 55’inci maddesi gereğince altmış gün içerisinde Sayıştay Temyiz Kurulu nezdinde temyiz yolu açık olmak üzere oy çokluğuyla,
AZINLIK GÖRÜŞÜ: Üye …. ayrışık görüşlerinde; “Kamu zararı hesabında, Müdürler ve Başkan Yardımcıları için 2012 yılındaki sözleşmeyle ödenen ortalama aylık tavan tutarın esas alındığı görülmüştür. Oysa ki 2018 yılındaki toplu sözleşmede belirtilen tutarın esas alınması gerekmektedir. Şöyle ki; 375 sayılı KHK’ya ekli Ek 15’inci madde ile mahalli idarelerde istihdam edilen kamu görevlilerine sosyal denge tazminatı ödenebilmesi yasal hale getirilmiştir. Sosyal denge tazminatının miktarı ilgili mahalli idare ile yetkili sendikası arasında, anılan Kanunda öngörülen hükümler çerçevesinde yapılabilecek sözleşmeyle belirlenecektir. Ancak bu sözleşmeyle belirlenecek sosyal denge tazminatının aylık tutarı, hükümet ile yetkili sendikalar arasında imzalanan toplu sözleşmede belirlenen tavan tutarı aşamayacaktır. Hâlihazırda KHK hükmünün yürürlüğe girdiği 4/4/2012 tarihinden bu yana hükümet ile yetkili sendikalar arasında 2 yıllık dönemler halinde imzalanan toplu sözleşmede belirlenen tavan tutar, en yüksek Devlet memuru aylığının %100’ü olarak belirlenmiştir.
Ancak şayet 15/3/2012 tarihinden önce idareler ile ilgili sendikalar arasında imzalanan sözleşmelerde (eski sözleşmeler), toplu sözleşmede belirlenen tavan tutardan (en yüksek Devlet memuru aylığının %100’ü) daha yüksek oranda sosyal denge tazminatı ödenmesi öngörülmüş ise bazı şartlar altında, 2012 yılında uygulanmakta olan eski sözleşmedeki yüksek miktarlı sosyal denge tazminatının ödenebilmesine imkân tanınmıştır. 4688 sayılı Kanunun Geçici 14’üncü maddesinde yer alan bu şartlar aşağıda açıklanmıştır:
1) Öncelikle eski sözleşmenin 15/3/2012 tarihinden önce imzalanmış olması gerekir. Eski sözleşmelerin uygulanmasına, söz konusu sözleşmelerde öngörülen sürelerin sonuna kadar devam edilebilecektir.(Ancak anılan sözleşmelerin uygulanmasına devam edildiği dönem içinde 32’nci madde hükümleri çerçevesinde ayrıca başka sözleşme yapılamaz.) Ayrıca eski sözleşmesi 31/12/2015 tarihinden önce sona eren belediyeler yeni sözleşme yapabilecektir. Raporda adı geçen belediye ile yetkili sendika arasında 15/03/2012 tarihinden önce imzalanmış bir sözleşmenin (“eski sözleşme”) mevcut olduğu anlaşılmaktadır.
2) Ancak yeni sözleşme, eski sözleşmenin sona eriş veya fesih tarihini izleyen bir ay içinde imzalanmak durumunda olup bu süre geçerse, imzalanan yeni sözleşmedeki daha avantajlı hükümlerin uygulama imkânı olamayacaktır. Dolayısıyla zikredilen bu kısıtlar nedeniyle Geçici 14’üncü madde kapsamında sadece ilk 1 ay içinde imzalanan yeni sözleşmedeki avantajlı düzenlemelerin uygulanabilmesine imkân tanınmış olup, bu tarihten sonra imzalanan yeni sözleşmeler, daha yüksek oranlarda ödeme imkânı tanısa dahi, çalışanlara en fazla %100 oranında sosyal denge ödemesi yapılabilecektir.
3) Öte yandan Kanundaki açık hüküm nedeniyle yürürlük tarihi 31.03.2014 tarihinde sona eren 1’inci sözleşmeden sonra en fazla 1 adet yeni sözleşmenin daha avantajlı olan hükümleri uygulanabilecek olup, bu tarihten sonra adı geçen belediye tarafından imzalanmış bulunan sözleşmelerdeki daha avantajlı sosyal denge tazminatlarının denetim yılı olan 2018 yılında uygulanma imkanı bulunmamaktadır.
4) Eski sözleşmenin ve/veya yukarıda şartları açıklanan yeni sözleşmenin yürürlük tarihinin 31.12.2015 tarihine kadar uygulama imkânı olması gerekir. Dolayısıyla;
-Üzerinde yazılı geçerlik süresi bu tarihten önce sona ermiş veya
-Yürürlükteki toplu sözleşme dönemi sonunda hükmen geçerliğini yitirmiş veya
-İzleyen mahalli idareler genel seçimi tarihinde hükümsüz hale gelmiş
Sözleşmelerde yer alan daha avantajlı olan hükümlerin, çalışanlar lehine uygulanma imkânı bulunmamaktadır. Adı geçen belediye tarafından imzalanan ve 2018 yılı ödemelerinde esas alınan 4’üncü sözleşmenin uygulama dönemi, 31.12.2015 tarihini çoktan aşmış olup, bu yönüyle de bu sözleşmeye itibar edilme imkânı yoktur.
Öte yandan 2018-2019 dönemini kapsayan 4. Dönem Toplu Sözleşmenin 7’inci maddesinde yer alan; “(1) 4688 sayılı Kanunun geçici 14 üncü maddesinde yer alan "31/12/2015" ibaresi "31/12/2019" şeklinde uygulanır” şeklindeki düzenlemeyle, Geçici 14’üncü maddede yer alan “31.12.2015” tarihlerinin “31.12.2019” şeklinde değiştirilmesi konusunu değerlendirecek olursak;
Geçici 14’üncü maddede yer alan “31/12/2015 tarihine kadar uygulanabilecek sözleşmeler” ifadesinden de anlaşılacağı üzere, bu sürelerin toplu sözleşmelerle uzatılamayacağı düşünülmektedir. Anayasanın 128’inci maddesinin ikinci fıkrasında “Memurların ve diğer kamu görevlilerinin nitelikleri, atanmaları, görev ve yetkileri, hakları ve yükümlülükleri, aylık ve ödenekleri ve diğer özlük işleri kanunla düzenlenir. Ancak, malî ve sosyal haklara ilişkin toplu sözleşme hükümleri saklıdır.” hükmü yer almaktadır. Anayasanın bu hükmünden toplu sözleşme düzenlemelerinin Kanun üstünde olduğunu ve/veya toplu sözleşme ile kanunlarda değişiklik yapılabileceğini kabul etmek mümkün değildir. Anayasa’da yapılan düzenlemede Kanunlarla düzenlenmemiş mali konuların toplu sözleşme ile düzenlenebileceği şeklindedir. Kaldı ki her ne kadar taraflar arasında sözleşme hürriyetinin bulunduğu ileri sürülebilirse de, Türk Borçlar Kanununun 27’nci maddesinde yer alan “Kanunun emredici hükümlerine, ahlaka, kamu düzenine, kişilik haklarına aykırı veya konusu imkânsız olan sözleşmeler kesin olarak hükümsüzdür.” şeklindeki düzenleme uyarınca, sözleşmelerin emredici kanun hükümlerine aykırı olamayacağı tartışmasız olarak kabul edilmektedir. Bu açıdan bakıldığında rapor konusu olayda, 4688 sayılı Kanunun Geçici 14’üncü maddesinde yer alan "31/12/2015" ibareleri emredici nitelikte olup, bunların toplu sözleşme düzenlemeleriyle, değiştirilmesi mümkün değildir.
Rapor konusu uygulamaları yukarıdaki açıklamalar çerçevesinde değerlendirecek olursak;
Belediyenin, rapor yılı olan 2018 yılında uygulanan sözleşme (01.01.2018-31.03.2019) çerçevesinde çalışanlarına çeşitli adlar altında (emekliliğe teşvik ikramiyesi, vekalet/tedvir görevi ücret farkı, bayram yardımı, vs.) ödemeler yaptığı görülmektedir. Denetçi tarafından yapılan bu ödemelerin mevzuata aykırı bulunması nedeniyle geçici 14’üncü maddedeki düzenlemeler gerekçe gösterilerek 15.3.2012 tarihinden önce imzalanmış olan eski sözleşme hükümlerinin uygulanması gerektiği iddia edilmiş ve bu doğrultuda bu sözleşmedeki rakamlar “ödenmesi gereken” unsurlar olarak dikkate alınmıştır.
Ancak azınlık görüşümüz olarak yukarıda etraflıca yapılan açıklamalar nedeniyle gerek belediyenin 2018 yılı ödemelerine dayanak olarak gösterdiği 2018 yılına ilişkin sözleşmenin gerekse denetçinin raporda uygulanması gerekli sözleşme olarak vurguladığı 2012 yılındaki 1’inci sözleşmenin 2018 yılında uygulanma imkanı kalmamıştır. Dolayısıyla gerek 375 sayılı KHK hükümleri gerekse 4688 sayılı Kanun’un Geçici 14’üncü madde hükümlerine göre;
1) 2018 yılında belediye çalışanlarına ödenebilecek sosyal denge tazminatının üst limiti ancak 2018-2019 Yıllarını Kapsayan 4. Dönem Toplu Sözleşme’de belirtilen en yüksek devlet memuru aylığının %100’ü olabilecektir.
2) 2018-2019 Yıllarını Kapsayan 4. Dönem Toplu Sözleşme’de belirtilen haklar dışında, 2018 yılında adı geçen Belediye çalışanlarına ilave olarak her ne ad (emekliliğe teşvik ikramiyesi, vekalet/tedvir görevi ücret farkı, bayram yardımı, vs.) altında olursa olsun yapılan bütün ödeme unsurları tamamen yersiz olmaktadır.
Yukarıda yapılan bütün açıklamalar birlikte değerlendirildiğinde, nasıl yorumlanırsa yorumlansın her hâlükârda 2018 yılında ... Belediyesi personeline; gerek 2018 yılı sözleşmesine göre yapılan ödemeler, gerekse Denetçi tarafından 2012 yılına göre yapılan hesaplamalar doğru değildir. Ödenmesi gereken, Hükümet tarafından 2018 yılı için imzalanan toplu sözleşmedeki rakamlar ve unsurlar olup, bunların dışında ilave unsurların veya daha yüksek rakamların ödenmesi mümkün değildir.
Açıklanan nedenlerle fiilen yapılan ödemeler ile 2018-2019 Yıllarını Kapsayan 4. Dönem Toplu Sözleşme’de belirtilen haklara göre yapılacak ödemeler arasındaki farkların tamamı kamu zararı olup, bunların yeniden hesaplanarak sorgu konusu yapılması için Raporun denetçisine iadesine karar verilmesi uygun olacaktır.” demişlerdir.
... Belediyesi … Müdürlüğünde istihdam edilen personele yasal sınırın üzerinde sosyal denge tazminatı ödenmesi suretiyle kamu zararına sebebiyet verilmesi iddiası ile ilgili olarak yapılan incelemede;
375 Sayılı Kanun Hükmünde Kararname'nin Ek 15’inci maddesinde,
“Belediyeler ve bağlı kuruluşları ile il özel idarelerinin kadro ve pozisyonlarında istihdam edilen kamu görevlilerine sosyal denge tazminatı ödenebilir. Sosyal denge tazminatının ödenebilecek aylık tutarı, 4688 sayılı Kamu Görevlileri Sendikaları ve Toplu Sözleşme Kanununa göre yapılan toplu sözleşmede belirlenen tavan tutarı geçmemek üzere ilgili belediye ve il özel idaresi ile ilgili belediye ve il özel idaresinde en çok üyeye sahip kamu görevlileri sendikası arasında anılan Kanunda öngörülen hükümler çerçevesinde yapılabilecek sözleşmeyle belirlenir.” hükmüne yer verilerek belediyelerin kadro ve pozisyonlarında istihdam edilen kamu görevlilerine, Kanun’da öngörülen sınırlara uyulması koşuluyla, sosyal denge tazminatı ödenebilmesine imkan tanınmıştır.
Bahse konu tazminatın hangi şartlarda ve miktarda, kimlere ödenebileceği ise 4688 sayılı Kamu Görevlileri Sendikaları ve Toplu Sözleşme Kanunu’nun “Mahalli İdarelerde Sözleşme İmzalanması” başlıklı 32’nci maddesi;
“27/6/1989 tarihli ve 375 sayılı Kanun Hükmünde Kararnamenin ek 15 inci maddesi hükümleri çerçevesinde sosyal denge tazminatının ödenmesine belediyelerde belediye başkanının teklifi üzerine belediye meclisince, il özel idaresinde valinin teklifi üzerine il genel meclisince karar verilmesi halinde, sözleşme döneminde verilecek sosyal denge tazminatı tutarını belirlemek üzere ilgili mahalli idarede en çok üyeye sahip sendikanın genel başkanı veya sendika yönetim kurulu tarafından yetkilendirilecek bir temsilcisi ile belediyelerde belediye başkanı, il özel idaresinde vali arasında toplu sözleşme sürecinin tamamlanmasını izleyen üç ay içerisinde sözleşme yapılabilir...”
ve geçici 14’üncü maddesi;
“15/3/2012 tarihinden önce 375 sayılı Kanun Hükmünde Kararnamenin ek 15 inci maddesi kapsamındaki idareler ile ilgili sendikalar arasında toplu iş sözleşmesi, toplu sözleşme, sosyal denge sözleşmesi ve benzeri adlar altında imzalanan sözleşmelerin uygulanmasına, söz konusu sözleşmelerde öngörülen sürelerin sonuna kadar devam edilebilir. Anılan sözleşmelerin uygulanmasına devam edildiği dönem için 32 nci madde hükümleri çerçevesinde ayrıca sözleşme yapılamaz. Söz konusu sözleşmeleri 31/12/2015 tarihinden önce sona eren veya mevcut sözleşmeleri bu maddenin yürürlüğe girdiği tarihten sonra karşılıklı olarak feshedilen kapsama dahil idareler, sözleşmelerinin sona eriş veya fesih tarihini izleyen bir ay içinde sözleşmelerin sona erdiği veya feshedildiği tarih ile bu Kanunda öngörülen toplu sözleşme dönemi sonuna kadarki dönemle sınırlı olmak üzere üçüncü fıkra hükümleri dikkate alınmaksızın 32 nci madde hükümleri çerçevesinde sözleşme yapabilir. Ancak 32 nci madde uyarınca toplu sözleşmede belirlenen tavan tutarın, unvanlar itibarıyla ilgili personele söz konusu sözleşmeler uyarınca yapılmakta olan ortalama aylık ödemenin altında kalması halinde; üçüncü fıkra hükümleri dikkate alınmaksızın 32 nci madde hükümleri esas alınarak 31/12/2015 tarihine kadar uygulanabilecek sözleşmelerde bu maddenin yürürlüğe girdiği tarihte uygulanan sözleşme uyarınca unvanlar itibarıyla ilgili personele ödenen ortalama aylık tutar tavan olarak esas alınabilir. Bu şekilde yapılacak ödemeler kazanılmış hak sayılmaz.” hükümleri ile ayrıntılı olarak düzenlenmiştir.
Kanunun geçici 14’üncü maddesinde toplu sözleşmeye yapılan atfa istinaden 25.08.2017 tarih ve 30165 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren Kamu Görevlilerinin Geneline ve Hizmet Kollarına Yönelik Mali ve Sosyal Haklara İlişkin 2018 ve 2019 Yıllarını Kapsayan 4. Dönem Toplu Sözleşme”nin yerel yönetim hizmet koluna ait düzenlemeleri içeren dördüncü bölümünün 1’inci maddesinde;
“Belediyeler ve bağlı kuruluşları ile il özel idarelerinin kadro ve pozisyonlarında istihdam edilen kamu görevlilerine, 4688 sayılı Kanunun 32'nci maddesinde yer alan usul ve esaslar çerçevesinde ödenebilecek sosyal denge tazminatı aylık tavan tutarı en yüksek devlet memuru aylığının (Ek gösterge dahil) %100'üdür.”
7’nci maddesinde ise;
“4688 Sayılı Kanunun geçici 14'üncü maddesinde yer alan "31.12.2015" ibaresi "31.12.2019" şeklinde uygulanır.” denilmek suretiyle belediyelerin kadro ve pozisyonlarında çalışan personele ödenebilecek sosyal denge tazminatına ilişkin düzenlemeler yapılmıştır.
Aktarılan mevzuat hükümlerine göre; idarelerce 15.03.2012 tarihinden önce imzalanmış olup da 4688 sayılı Kanun’un geçici 14’üncü maddesinin yürürlüğe girdiği tarihte uygulanmakta olan sosyal denge sözleşmelerinin uygulanmasına sözleşmede öngörülen sürenin sonuna kadar devam edilebilecek ve 31.12.2019 tarihine kadar çeşitli sebeplerle sona ermesi halinde yeniden sözleşme yapılabilecektir. Bu sözleşme kapsamında ödenecek sosyal denge tazminatının aylık tavan tutarı en yüksek devlet memuru aylığının %100’üdür. Ancak Geçici 14’üncü maddenin yürürlüğe girdiği tarihteki mevcut sözleşmede unvanlar itibarıyla ilgili personele ödenen ortalama aylık tutar en yüksek devlet memuru aylığının %100’ünün üzerinde ise, bu tutar ödenebilecek aylık sosyal denge tazminatının tavan tutarı olarak belirlenebilecektir.
... Belediyesi ile … Sendikası) arasında 09.01.2012 tarihinde üç yıl süreli sosyal denge sözleşmesi imzalanmıştır. Söz konusu sözleşme kapsamında 4688 sayılı Kanun’un geçici 14’üncü maddesinin yürürlüğe girdiği 11.04.2012 itibarıyla ödenecek aylık sosyal denge tazminatı “Aylık Sosyal Denge Yardımı Miktarları” başlıklı 14’üncü maddesinde;
“657 Sayılı Devlet Memurları Kanununa tabi olan ve fiilen görev yapan Başkan Yardımcıları, fiilen görev yapan birim müdürlerine aylık 1.000,00.-TL (Bin Türk Lirası) sosyal denge yardımı yapılır.
Diğer bütün memurlara aylık 500,00.-TL (Beş yüz Türk Lirası) sosyal denge yardımı yapılır.
İşveren, Ramazan Bayramında 500,00-TL (Beş yüz Türk Lirası); Kurban Bayramında 500,00-TL (Beş yüz Türk Lirası) öder.” şeklinde belirlenmiştir.
Bu sözleşmenin süresinin sona ermesi dolayısıyla, 30.12.2015 tarihinde yeni bir sosyal denge sözleşmesi imzalanmış ve sözleşmenin “Yürürlük ve Süre” başlıklı 24’üncü maddesinde “Bu sosyal denge tazminatı sözleşmesi 01/01/2016 tarihinde başlar, 31.12.2017 tarihinde sona erer. Yeni bir sosyal denge sözleşmesi imzalanana kadar süresi sona eren bu sosyal denge sözleşmesindeki tüm maddeler kazanılmış hak olarak devam eder. Bu sözleşmenin bitim tarihinden bir ay önce sosyal denge sözleşmesi görüşmelerine başlanır.” denilmiştir. İmzalanan bu sözleşmenin “Aylık Sosyal Denge Yardımı Miktarları” başlıklı 14’üncü maddesinde;
“a) D.M.K’na tabi Başkan Yardımcısı olarak görev yapanlara; net 1.800,00 (Binsekizyüz) TL,
b) Müdürler ile 5393 Sayılı Kanunun 49. Maddesine göre sözleşmeli memur olanlardan başkanlık onayı ile müdür olarak görevlendirilenlere, Harcama Yetkilisi ve Muhasebe Yetkilisine net 1.100,00 (Binyüz) TL,
c) Müfettiş, Avukat, Uzman, Mali Uzman ve yardımcıları ile İç Denetçilere net 800 (sekizyüz) TL,
d) Müdür Yardımcıları, Şef, Zabıta Amiri, Zabıta Komiserine ve Zabıta Komiser Yardımcısına net 700,00 (Yediyüz) TL,
e) Diğer Memurlara net 650,00 (altıyüzelli) TL,
f) Sözleşmenin 4/A maddesi kapsamına dahil çalışanlarına; Ramazan Bayramı için net 600 (Altıyüz) TL, Kurban Bayramı için net 600 (Altıyüz) TL,
Sosyal Denge Tazminatı ödenir.” denilmektedir.
Bahsedilen sözleşmenin süresi sona erdiği halde, 12.03.2018 tarihinde yeni sözleşme imzalanana kadar 24’üncü maddesine binaen uygulanmasına devam edilmiştir.
12.03.2018 tarihinde imzalanan sosyal denge sözleşmesinde ödenecek sosyal denge tazminatı tutarları “Sosyal Denge Tazminatı” başlıklı 14’üncü maddede;
“Kamu Görevlilerine 4688 Sayılı Kanun kapsamında verilebilecek aylık net Sosyal Denge Tazminatı aşağıdaki şekilde düzenlenmiştir.
Hükümetle Bem-Bir-Sen arasında imzalanan ve 25 Ağustos 2017 tarihli Resmi Gazete’de yayımlanan Yerel Yönetim hizmet Koluna İlişkin Toplu Sözleşme’nin 7’nci maddesinde “4688 sayılı Kanunun geçici 14 üncü maddesinde yer alan “31/12/2015” ibaresi “31/12/2019” şeklinde uygulanır’ denilmektedir. Buna göre;
a)D.M.K’ya tabi Başkan Yardımcısı olarak görev yapanlara: net 1.800,00 (Binsekizyüz) TL,
b)Müdürler ile 5393 sayılı Kanunun 49. Maddesine göre Sözleşmeli memur olanlardan Başkanlık Onayı ile Müdür olarak görevlendirilenlere net 1.100,00 (Binyüz) TL,
c)Diğer bütün memurlara net 850,00 (Sekizyüzelli) TL,
d)Sözleşmenin 4/A maddesi kapsamına dahil olmak üzere çalışanlara Ramazan Bayramı için net 600,00 (Altıyüz) TL, Kurban Bayramı için net 600,00 (Altıyüz) TL
Sosyal Denge Tazminatı ödenir.” şeklinde ifade edilmiştir.
Ayrıca “Yürürlük ve Süre” başlıklı 24’üncü maddesinde bu sosyal denge sözleşmesinin 01.01.2018 tarihinde başlayıp 30.12.2019 tarihinde sona ereceği belirtilmiştir. Bu maddeye istinaden 01.01.2018 ile 12.03.2018 dönemine dair bir önceki sözleşmeye göre unvan bazında arttırılan sosyal denge tazminatı tutarlarına ilişkin oluşan farklar Mart Ayı sosyal denge tazminatı bordrolarına eklenmiştir.
Mevzuat hükümleri doğrultusunda özetlenecek olursa, 4688 sayılı Kanun’un geçici 14’üncü maddesinde hükme bağlandığı üzere 15.03.2012 tarihinden önce ... Belediyesince akdedilen ve bu maddenin yürürlüğe girdiği tarihte yapılan ödemelere esas sosyal denge sözleşmesinde; fiilen görev yapan başkan yardımcıları ve birim müdürlerine aylık brüt 1000 TL, diğer bütün memur personele aylık brüt 500 TL ve bunun haricinde sözleşmeden yararlanan herkese dini bayramlar için toplam brüt 1000 TL ödemenin yapılacağı düzenlenmiştir.
Bu kapsamda; fiilen görev yapan başkan yardımcıları ve birim müdürlerine aylık ortalama brüt 1.083,33 TL, diğer bütün memurlara aylık ortalama brüt 583,33 TL ödemenin yapılması öngörülmüştür. Söz konusu rakamlar 2018 yılında ödenebilecek aylık sosyal denge tazminatının tavan tutarına etkisi bakımından en yüksek devlet memuru aylığı ile kıyaslanmalıdır.
En yüksek devlet memuru aylığı 2018 yılının ilk altı ayında 1.031,22 TL ve ikinci altı ayında 1.120,43 TL olarak hesaplanmaktadır. Bu bağlamda 2018 yılında ödenebilecek sosyal denge tazminatının unvan bazında aylık tavan tutarlarının; fiilen görev yapan başkan yardımcıları ve birim müdürleri için yılın ilk altı ayında brüt 1.083,33 TL, ikinci altı ayında brüt 1.120,43 TL, diğer bütün memurlar için yılın ilk altı ayında brüt 1.031,22 TL, ikinci altı ayında brüt 1.120,43 TL olması gerekmektedir.
Dolayısıyla yukarıda tespit edilen aylık bazda tavan tutarları aşacak şekilde yapılan her türlü sosyal denge tazminatı ödemesi kamu zararına konu olmaktadır.
Yapılan incelemede ... Belediyesi …. Müdürlüğü’nce ödemesi gerçekleştirilen;
30.12.2015 tarihinde imzalanan ve yürürlüğü sona erdiği halde konulan hükme binaen 12.03.2018 tarihinde yenisi yapılana kadar uzamış sayılan sözleşme kapsamında birim müdürlerine yapılan sosyal denge tazminatı ödemelerinden aylık tavan tutarı aşan kısmın,
12.03.2018 tarihinde imzalanan sözleşme kapsamında birim müdürlerine ve memurlara 2018 yılında aylık ödenen sosyal denge tazminatlarından ödenebilecek sosyal denge tazminatı aylık tavan tutarını aşan kısmının,
Yine aynı sözleşmede ödenecek sosyal denge tazminatının, unvan bazında memur personel için önceki sözleşmeye göre arttırılması ve bu sözleşmenin yılın başından itibaren geçerli sayılıp önceki iki ayı ilgilendiren farkların hesaplanarak Mart Ayı ödeme emri belgesine eklenmesi sebebiyle bu ayda ödenebilecek sosyal denge tazminatı aylık tavan tutarını aşan kısmın,
Son olarak ramazan ve kurban bayramına özel yapılan sosyal denge tazminatı ödemelerinin, birim müdürleri için ödemeye esas ay içerisinde hali hazırda tavan tutarın aşılmasından dolayı tamamının, memurlar için aynı ay içerisinde yapılan diğer ödemeyle beraber değerlendirildiğinde ödenebilecek sosyal denge tazminatının aylık tavan tutarını aşan kısmının kamu zararını teşkil ettiği görülmüştür.
Meydana gelen kamu zararından, 5018 sayılı Kamu Mali Yönetimi ve Kontrol Kanunu’nun 32 ve 33’üncü maddeleri gereğince ödeme emri ve eki belgelerinde imzası bulunan harcama yetkilileri ve gerçekleştirme görevlileri sorumludurlar.
Ayrıca 5018 sayılı Kamu Mali Yönetimi ve Kontrol Kanunu’nun yukarıda sayılan maddelerinin yanı sıra, Kanun’un “Hesap verme sorumluluğu” başlıklı 8’inci maddesindeki;
“Her türlü kamu kaynağının elde edilmesi ve kullanılmasında görevli ve yetkili olanlar, kaynakların etkili, ekonomik, verimli ve hukuka uygun olarak elde edilmesinden, kullanılmasından, muhasebeleştirilmesinden, raporlanmasından ve kötüye kullanılmaması için gerekli önlemlerin alınmasından sorumludur ve yetkili kılınmış mercilere hesap vermek zorundadır.”
hükmü göz önünde bulundurulduğunda, söz konusu sosyal denge tazminatı ödemelerine esas sözleşmeleri imzalayarak yürürlüğünü sağlayan Belediye Başkanı ve Belediye Başkan Yardımcıları da oluşan kamu zararından harcama yetkilileri ve gerçekleştirme görevlileriyle beraber sorumludurlar.
Netice olarak, … Müdürlüğü çalışanlarına 4688 sayılı Kanun ile 4. Dönem Toplu Sözleşme gereğince ödenebilecek sosyal denge tazminatının tavan tutarının üzerinde ödeme yapılması sonucu oluşan toplam 20.597,49 TL kamu zararının sorumlularına;
müştereken ve müteselsilen 6085 sayılı Sayıştay Kanunu’nun 53’üncü maddesi gereği işleyecek faizleri ile birlikte ödettirilmesine,
iş bu İlamın tebliğ tarihinden itibaren aynı Kanun’un 55’inci maddesi gereğince altmış gün içerisinde Sayıştay Temyiz Kurulu nezdinde temyiz yolu açık olmak üzere oy çokluğuyla,
AZINLIK GÖRÜŞÜ: Üye …. ayrışık görüşlerinde; “Kamu zararı hesabında, Müdürler ve Başkan Yardımcıları için 2012 yılındaki sözleşmeyle ödenen ortalama aylık tavan tutarın esas alındığı görülmüştür. Oysa ki 2018 yılındaki toplu sözleşmede belirtilen tutarın esas alınması gerekmektedir. Şöyle ki; 375 sayılı KHK’ya ekli Ek 15’inci madde ile mahalli idarelerde istihdam edilen kamu görevlilerine sosyal denge tazminatı ödenebilmesi yasal hale getirilmiştir. Sosyal denge tazminatının miktarı ilgili mahalli idare ile yetkili sendikası arasında, anılan Kanunda öngörülen hükümler çerçevesinde yapılabilecek sözleşmeyle belirlenecektir. Ancak bu sözleşmeyle belirlenecek sosyal denge tazminatının aylık tutarı, hükümet ile yetkili sendikalar arasında imzalanan toplu sözleşmede belirlenen tavan tutarı aşamayacaktır. Hâlihazırda KHK hükmünün yürürlüğe girdiği 4/4/2012 tarihinden bu yana hükümet ile yetkili sendikalar arasında 2 yıllık dönemler halinde imzalanan toplu sözleşmede belirlenen tavan tutar, en yüksek Devlet memuru aylığının %100’ü olarak belirlenmiştir.
Ancak şayet 15/3/2012 tarihinden önce idareler ile ilgili sendikalar arasında imzalanan sözleşmelerde (eski sözleşmeler), toplu sözleşmede belirlenen tavan tutardan (en yüksek Devlet memuru aylığının %100’ü) daha yüksek oranda sosyal denge tazminatı ödenmesi öngörülmüş ise bazı şartlar altında, 2012 yılında uygulanmakta olan eski sözleşmedeki yüksek miktarlı sosyal denge tazminatının ödenebilmesine imkân tanınmıştır. 4688 sayılı Kanunun Geçici 14’üncü maddesinde yer alan bu şartlar aşağıda açıklanmıştır:
1) Öncelikle eski sözleşmenin 15/3/2012 tarihinden önce imzalanmış olması gerekir. Eski sözleşmelerin uygulanmasına, söz konusu sözleşmelerde öngörülen sürelerin sonuna kadar devam edilebilecektir.(Ancak anılan sözleşmelerin uygulanmasına devam edildiği dönem içinde 32’nci madde hükümleri çerçevesinde ayrıca başka sözleşme yapılamaz.) Ayrıca eski sözleşmesi 31/12/2015 tarihinden önce sona eren belediyeler yeni sözleşme yapabilecektir. Raporda adı geçen belediye ile yetkili sendika arasında 15/03/2012 tarihinden önce imzalanmış bir sözleşmenin (“eski sözleşme”) mevcut olduğu anlaşılmaktadır.
2) Ancak yeni sözleşme, eski sözleşmenin sona eriş veya fesih tarihini izleyen bir ay içinde imzalanmak durumunda olup bu süre geçerse, imzalanan yeni sözleşmedeki daha avantajlı hükümlerin uygulama imkânı olamayacaktır. Dolayısıyla zikredilen bu kısıtlar nedeniyle Geçici 14’üncü madde kapsamında sadece ilk 1 ay içinde imzalanan yeni sözleşmedeki avantajlı düzenlemelerin uygulanabilmesine imkân tanınmış olup, bu tarihten sonra imzalanan yeni sözleşmeler, daha yüksek oranlarda ödeme imkânı tanısa dahi, çalışanlara en fazla %100 oranında sosyal denge ödemesi yapılabilecektir.
3) Öte yandan Kanundaki açık hüküm nedeniyle yürürlük tarihi 31.03.2014 tarihinde sona eren 1’inci sözleşmeden sonra en fazla 1 adet yeni sözleşmenin daha avantajlı olan hükümleri uygulanabilecek olup, bu tarihten sonra adı geçen belediye tarafından imzalanmış bulunan sözleşmelerdeki daha avantajlı sosyal denge tazminatlarının denetim yılı olan 2018 yılında uygulanma imkanı bulunmamaktadır.
4) Eski sözleşmenin ve/veya yukarıda şartları açıklanan yeni sözleşmenin yürürlük tarihinin 31.12.2015 tarihine kadar uygulama imkânı olması gerekir. Dolayısıyla;
-Üzerinde yazılı geçerlik süresi bu tarihten önce sona ermiş veya
-Yürürlükteki toplu sözleşme dönemi sonunda hükmen geçerliğini yitirmiş veya
-İzleyen mahalli idareler genel seçimi tarihinde hükümsüz hale gelmiş
Sözleşmelerde yer alan daha avantajlı olan hükümlerin, çalışanlar lehine uygulanma imkânı bulunmamaktadır. Adı geçen belediye tarafından imzalanan ve 2018 yılı ödemelerinde esas alınan 4’üncü sözleşmenin uygulama dönemi, 31.12.2015 tarihini çoktan aşmış olup, bu yönüyle de bu sözleşmeye itibar edilme imkânı yoktur.
Öte yandan 2018-2019 dönemini kapsayan 4. Dönem Toplu Sözleşmenin 7’inci maddesinde yer alan; “(1) 4688 sayılı Kanunun geçici 14 üncü maddesinde yer alan "31/12/2015" ibaresi "31/12/2019" şeklinde uygulanır” şeklindeki düzenlemeyle, Geçici 14’üncü maddede yer alan “31.12.2015” tarihlerinin “31.12.2019” şeklinde değiştirilmesi konusunu değerlendirecek olursak;
Geçici 14’üncü maddede yer alan “31/12/2015 tarihine kadar uygulanabilecek sözleşmeler” ifadesinden de anlaşılacağı üzere, bu sürelerin toplu sözleşmelerle uzatılamayacağı düşünülmektedir. Anayasanın 128’inci maddesinin ikinci fıkrasında “Memurların ve diğer kamu görevlilerinin nitelikleri, atanmaları, görev ve yetkileri, hakları ve yükümlülükleri, aylık ve ödenekleri ve diğer özlük işleri kanunla düzenlenir. Ancak, malî ve sosyal haklara ilişkin toplu sözleşme hükümleri saklıdır.” hükmü yer almaktadır. Anayasanın bu hükmünden toplu sözleşme düzenlemelerinin Kanun üstünde olduğunu ve/veya toplu sözleşme ile kanunlarda değişiklik yapılabileceğini kabul etmek mümkün değildir. Anayasa’da yapılan düzenlemede Kanunlarla düzenlenmemiş mali konuların toplu sözleşme ile düzenlenebileceği şeklindedir. Kaldı ki her ne kadar taraflar arasında sözleşme hürriyetinin bulunduğu ileri sürülebilirse de, Türk Borçlar Kanununun 27’nci maddesinde yer alan “Kanunun emredici hükümlerine, ahlaka, kamu düzenine, kişilik haklarına aykırı veya konusu imkânsız olan sözleşmeler kesin olarak hükümsüzdür.” şeklindeki düzenleme uyarınca, sözleşmelerin emredici kanun hükümlerine aykırı olamayacağı tartışmasız olarak kabul edilmektedir. Bu açıdan bakıldığında rapor konusu olayda, 4688 sayılı Kanunun Geçici 14’üncü maddesinde yer alan "31/12/2015" ibareleri emredici nitelikte olup, bunların toplu sözleşme düzenlemeleriyle, değiştirilmesi mümkün değildir.
Rapor konusu uygulamaları yukarıdaki açıklamalar çerçevesinde değerlendirecek olursak;
Belediyenin, rapor yılı olan 2018 yılında uygulanan sözleşme (01.01.2018-31.03.2019) çerçevesinde çalışanlarına çeşitli adlar altında (emekliliğe teşvik ikramiyesi, vekalet/tedvir görevi ücret farkı, bayram yardımı, vs.) ödemeler yaptığı görülmektedir. Denetçi tarafından yapılan bu ödemelerin mevzuata aykırı bulunması nedeniyle geçici 14’üncü maddedeki düzenlemeler gerekçe gösterilerek 15.3.2012 tarihinden önce imzalanmış olan eski sözleşme hükümlerinin uygulanması gerektiği iddia edilmiş ve bu doğrultuda bu sözleşmedeki rakamlar “ödenmesi gereken” unsurlar olarak dikkate alınmıştır.
Ancak azınlık görüşümüz olarak yukarıda etraflıca yapılan açıklamalar nedeniyle gerek belediyenin 2018 yılı ödemelerine dayanak olarak gösterdiği 2018 yılına ilişkin sözleşmenin gerekse denetçinin raporda uygulanması gerekli sözleşme olarak vurguladığı 2012 yılındaki 1’inci sözleşmenin 2018 yılında uygulanma imkanı kalmamıştır. Dolayısıyla gerek 375 sayılı KHK hükümleri gerekse 4688 sayılı Kanun’un Geçici 14’üncü madde hükümlerine göre;
1) 2018 yılında belediye çalışanlarına ödenebilecek sosyal denge tazminatının üst limiti ancak 2018-2019 Yıllarını Kapsayan 4. Dönem Toplu Sözleşme’de belirtilen en yüksek devlet memuru aylığının %100’ü olabilecektir.
2) 2018-2019 Yıllarını Kapsayan 4. Dönem Toplu Sözleşme’de belirtilen haklar dışında, 2018 yılında adı geçen Belediye çalışanlarına ilave olarak her ne ad (emekliliğe teşvik ikramiyesi, vekalet/tedvir görevi ücret farkı, bayram yardımı, vs.) altında olursa olsun yapılan bütün ödeme unsurları tamamen yersiz olmaktadır.
Yukarıda yapılan bütün açıklamalar birlikte değerlendirildiğinde, nasıl yorumlanırsa yorumlansın her hâlükârda 2018 yılında ... Belediyesi personeline; gerek 2018 yılı sözleşmesine göre yapılan ödemeler, gerekse Denetçi tarafından 2012 yılına göre yapılan hesaplamalar doğru değildir. Ödenmesi gereken, Hükümet tarafından 2018 yılı için imzalanan toplu sözleşmedeki rakamlar ve unsurlar olup, bunların dışında ilave unsurların veya daha yüksek rakamların ödenmesi mümkün değildir.
Açıklanan nedenlerle fiilen yapılan ödemeler ile 2018-2019 Yıllarını Kapsayan 4. Dönem Toplu Sözleşme’de belirtilen haklara göre yapılacak ödemeler arasındaki farkların tamamı kamu zararı olup, bunların yeniden hesaplanarak sorgu konusu yapılması için Raporun denetçisine iadesine karar verilmesi uygun olacaktır.” demişlerdir.